Adını 1896'da basılmış bir şiirin ilk iki dizesinden alan bu kitap Anadolu tarihinin unutulmuş bir unsurunun ve bu unsurun yeniden hatırlanışının öyküsü...
1924'teki Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi çerçevesinde Ortodoks kilisesine bağlı oldukları için Yunanistan'a gönderilen Türkçe konuşan Anadolu Rumları yani Karamanlılar ve onların kültürü yarım yüzyıldan fazla ancak bir avuç uzmanla meraklının ilgisini çekebildi. Öncü araştırmacılar Yunanistan'daki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi'nde mübadillerle tek tek görüşerek kapsamlı bir sözlü tarih arşivi kurdu.
1980'li yıllarda Karamanlılar ve Karamanlıca hem akademik hem de popüler ilgi görmeye başladı. Evangelia Balta bilimsel yayınlarıyla bu ilginin büyümesine katkıda bulunanların başında geliyordu. Türkçede ilk kez toplu olarak basılan makaleleri Osmanlı Türk ve Yunan tarihlerinin bu az bilinen unsurunun tarihine ışık tutuyor:
Karamanlı yerleşimlerinin sicil defterlerindeki ev ev dükkân dükkân dökümleri buralarda yaşamış insanların dilinden ve kaleminden tanıklıklarla hayat buluyor. Karamanlıca yayınların satır araları modern bir toplumsal yapının ve ulusal bilincin şekillenmesinin araçları olarak okunuyor. Rumca Yunanca ve Osmanlı Türkçesi kaynakların birbirini nasıl bütünleyerek tarihe ışık tutabileceği örnek çalışmalarla gözler önüne seriliyor...