Bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatanım demiş ya, insanoğlu da her zaman kendi ülkesi ve vatanına olan hasreti yok olmuyor. İnsanı köklerine bağlayan, onu bir yere ait hissettiren yegâne şey belki de vatanıdır. İnsan kendisini bir yere ait hissetmeli ki güvenliğinden endişe duymasın. Kişi kendi canını, namusunu ve malını güven içinde görebileceği, birinci sınıf olur. O nedenle birçok göç zorunlu başlar, mecburiyetlerle devam eder. O mecburiyetin kalktığı noktada insanlar kendilerini ait hissettikleri memleketlerine geri dönerler ve hayatlarının son demlerini memleketlerinde geçirmeyi isterler.Abdullah Kundakçı, 1949 yılında Düzce Esençam köyü Hecinler Mahallesi’nde doğdu. İlkokulu aynı köyde, ortaokul ve liseyi de Düzce Lisesinde bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1971 tarihinde mezun oldu. Bir yıllık avukatlık stajını tamamlayarak 1972 yılında avukatlığa başladı. 31 Aralık 2022’de avukatlık mesleğine son verdi. 1982 yılında ONLAR adlı şiir kitabı Yeni Düzce Matbaasında basılarak yayımlandı. 1980’li yıllarda BEKLENMEYEN BAŞBAKAN adlı bir romana başladı. Bu romanı bitiremedi. 2016 yılında KUYRUKLU YILDIZ AVCILARI adlı hikâye kitabı ile hikâye ve şiirler yazmaya devam etti. BAL RENGİ GÖZLER, İKİ EŞEK ÖMRÜ, ÜÇ HARF TEK HECE-HAİKULAR, AYRI DÜNYALAR VE HAİKULAR adlı şiir kitapları, KUYRUKLU YILDIZ AVCILARI, TRAPPİSTE YOLCULUK, GALAKSİ KÜTÜPHANESİ, MAĞARA, EJDER VURUŞU adlı hikâye kitapları vardır. Hilmi Işık ile birlikte MARS ÖNCÜLERİ adlı bilim kurgu romanını yazmıştır. MARS ÖNCÜLERİ kitabı İngilizceye çevrilmiş ve Amazon’da yayınlanmaktadır. Yazar, SATILIK DİŞ adlı hikâye kitabını basıma hazırlamakta, bir taraftan da bilim kurgu romanı yazmaya devam etmektedir.