35 yıllık bir hayat yazılmıştı kaderime... İki çocuk mükemmel bir eş ve mutluluk serpilmişti her sayfasına. Ne yazılırken bana sorulmuştu ne de sayfanın sonuna gelinirken... İşte böyle bir bitişin öyküsü bu. Beni ben yapan her şeye bir sığınak kurup gitmek istemiştim sadece. Hayat arkadaşımın kalbine başka bir kadının kalbini yerleştirmem hep bunun içindi. Bencillik yapamazdım son zamanlarımda yok oluşumu beklerken sevdiklerimin gözündeki acıya sebep olamazdım...
Zor oldu ama sevdiğim adamı seven kadını buldum. Onu önce evimin içine sonra çocuklarımın ve eşimin kalbine yerleştirdim. Hayatım elimden alınırken yapmam gereken ne varsa onu yaptım. Bu satırlar okunurken ben yokum belki gökyüzünde bir yıldız belki de sadece toprakta cansız bir bedenim. Ama her şeye rağmen ben her şeyini umuda döküp yeşermesini bekleyenlerdenim. Benden sonra acının değil sevginin ve umudun devam etmesi için evimin içine diktiğim fidanın can suyuyum. Ben kavurucu sıcağa rağmen tek bir buğdayının bile düşmesine izin vermeyen bir Başak tanesi gibiyim...