"Hayır efendim, insanlar diyorum; insanlar doğruluk
uğruna acılar çekmeli, üzüntülere saplanıp
kahrolmalı diyorum! Bir böceği kazara ezip
öldürmesi onu sarsmalı diyorum. Demem o ki,
şair, özgürlüğün sırrını haykırdıktan sonra kafeste
beslenen kuşun tutsaklığına susarsa neye
yarar? Yaptığı işlerle insanları büyüleyen ma
rangoz, yanan ağaçlara bir tas su taşımazsa neye
yarar? Öyle değil mi ama Doktor Bey? Gelinen
noktaya bakar mısınız? Kimse kimsenin tohumundan
sorumlu değil ve üstelik ona ödeme yapmamış
olmakla rahatlama derdinde.’’
Tüm etik-ahlak kuramlarının nihayetinde bir ideal insan reçetesi sunduğunu görürüz. Fakat bu reçeteler, genellikle filozofların ya da felsefeyle iç içe insanların el yazısıyla yazıldığı için, sadece onların okuyabileceği ilaçlara sahiptir. Dadal Ugan, bu eseriyle emsalsiz karakterler ya da anlaşılması güç felsefi kavramlarla değil, etik problemlere değinerek, gündelik yaşantıdan ve güncel olaylar üzerinden ideal insan arayışına girerek bir reçete sunmuş.
Azercan Keser
Felsefeci