Kumuklar, tarihsel olarak Dağıstan, Çeçenistan ve Kuzey Osetya topraklarında yaşayan bir Türk halkıdır. Kumuklar Kafkasya’da Azerbaycan Türklerinden sonra en kalabalık, Kuzey Kafkasya’daki en büyük Türk halkıdır.
Genel olarak Kumukların kurgusal nesrinin, özellikle hikâye türlerinin, oluşumu ve gelişimi, yirminci yüzyılın başlarına rastlar. Ancak Kumuk hikâyesinin kökenleri sözlü halk sanatına kadar uzanır: mitler, peri masalları, efsaneler, gelenekler, anekdotlar, yüzyıldan fazla bir süredir, gözle görülür yüksekliklere ulaştı.
1960’lardan başlayıp 80’li yıllar boyunca, Kumuk hikâyesi, çeşitli tarz ve ideolojik-tematik yönde genişledi ve köklü değişikliklere uğradı. Hikâyenin ve şiirin zenginleşmesindeki önemli etkenlerden biri, hiciv ve mizahi yönün gelişmesiydi.
1990’larda başlayan modern, Sovyet sonrası dönem, Kumuk hikâyesinin metinlerinin konusu, sanatsal yapısında köklü değişikliklere yol açtı. Dünyanın, insanın ve zamanın yeni modellerinin geliştirildiği özel bir manevi yol olarak algılanmaya başladı. Bu dönemin Kumuk hikâyesinde, Sovyet dönemine özgü ideolojik tutumlardan uzaklaşma arzusu, evrensel, hümanist ilkeleri takip etme çabası vardır.