<div>Tolstoy, Shakespeare’den sonra dünya dillerine en çok tercümesi yapılan yazar-</div>
<div>dır. Çocukluğunda, ağabeyi Nikolay’dan çok etkilenmiş, ergenliğinde Rousseau</div>
<div>okumuş, gençliğinde önce Doğu dilleriyle ilgilenmiş, daha sonra hukuku tercih</div>
<div>etmiştir. Ancak yalın ve parlak dehası onu özgür olmaya itince, hukuk</div>
<div>fakültesini de terketmiştir.</div>
<div>Tolstoy çağını çok iyi gözlemlemiştir. Aristokrat sınıfın amaçsız, debdebeli</div>
<div>yaşantısını yoğun olarak eleştirmiştir. Uzun bir süre seyahat etmiş, tabiatı ve</div>
<div>insanı incelemiştir. Batı’yı ve kendi ülkesini, insanlarını tanımış, bu gözlemi</div>
<div>daha sonraki yıllarda kaleme alacağı eserlerinin kahramanlarının kişiliğinde</div>
<div>ortaya çıkmıştır.</div>
<div>Tolstoy’un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürmüştür. Kendisini</div>
<div>anlamayan yakın çevresine tepkisini bulunduğu ortamdan kaçarak göstermiş ve</div>
<div>82 yaşındayken, 7 Kasım 1910’da küçük bir tren istasyonunda hayata veda</div>
<div>etmiştir.</div>
<div>Hacı Murat, Tolstoy’un son eseridir ve ölümünden sonra yayınlanmıştır.</div>
<div>Kitapta, Ruslara karşı verdiği mücadeleyle tanınan Çeçen komutan Hacı</div>
<div>Murat’ın hem Ruslarla hem de Şeyh Şamille yaşadığı çatışmalar anlatılmaktadır.</div>