İnsan hayal ve umutları ile yaşar. İdealleri ve hayat kavgasında, hayal ve umutlarıyla verdiği bu kavgayı hep besler ve güç verir. Ama idealler ne denli güçlü olursa olsun bu hayal ve umutlar, gerçek bir aşkın karşısında ateşle yıkanır. Aşk, güçlü idealleri bazen yakar bazen de sonucu zaferle taçlandırır.
Elinizdeki roman bir aşkın ve idealin, hayal ve umutların arasındaki büyük çelişki ve mücadeleyi yaşatır. Aşkın ve umutların kavgasında yazarımız ; bir hayli direnerek, umut yüklediği kızıl şafakları hayal edip umutları ve aşkıyla boğuşmaktadır. Uzak diyarlarda doğduğu topraklara olan hasreti büyürken aşkı ise yeni umutlara gebe, yeni umutların sancısını çekmektedir.