“Yıllar yılı dolaştım; gördüklerimi, duyduklarımı, okuduklarımı gönül dünyamla harmanlayarak yazdım” diyerek hayata dair “dipnotlar” düşüyor Hekimoğlu İsmail. Gerek Türkiye’yi, gerek dünyayı konferanslar vererek dolaşan Hekimoğlu, şahitliklerini kaleme alıyor, çok çeşitli konulara değiniyor:
Vatansız Adam, Ağlayan Kadın, Adı Yok, Müslümanlar Bu Kafa ile Kalkınmaz, Bir Otobüs Yolculuğu, Siyah ve Beyaz, Manastırda İbadet, Öteler, Filistin, Gizli Din, Ölüyle Ropörtaj, Karıncalar Laf Anlar mı?, Rum Tüccarla bir Sohbet, Söyleyemediklerimi İşitiyor musunuz?…
Zahiren çok farklı konulardan bahsediyor gibi görünse de dünya coğrafyalarının tamamında yaşanan sorunların altında yatan temel nedeninin, “İnsanlar hurafelere dalıp ilmi ve tekniği ihmal ederse gerici, yobaz; kavgacı, kaba olur. Bitmek bilmez kavgaların, savaşların sebebi batıl inançlar değil de nedir?” diyerek yaşanan iman ve inanç problemi olduğunu söylüyor Hekimoğlu.
Hangi toplumdan olursa olsun, bu alemdeki varlık nedeninin peşine düş(e)meyen günümüz insanı, en büyük ihtiyacını tatmin edecek başka kapılar arıyor: Kimi başarısına inanıyor, kimi kazancına; kimi ilmine, kimi iktidarına, helal haram muhabbetini celb eden her şeye… Tatmin oluyor mu, diye soracak olursanız, fenaya giden şeylerle tatmin olamayan insana en güzel cevap Hz. İbrahim’den geliyor: “Batıp gidenleri sevmem.”
Hekimoğlu, Hayata Düşülen Dipnotlar’da kendi şahitliklerine yer verirken yaşanan problemlere tevhid noktasında çözümler getirmeyi de ihmal etmiyor. Ve yaşanan her bir sorunun ancak Kur’an ve Sünnete tabi olmakla çözülebileceğine okurlarını ikna ediyor…
“Evvela camiyle okul bütünleştirilmeli. İlim Allah’ın sıfatı olduğundan camideki ilim başka, okuldaki başka olamaz. Allah’ın yarattıklarını anlatan ders kitapları, bir kısım ayet ve hadislerin izahıdır. İmam okul ders kitaplarıyla ayet ve hadisleri açıklamaya çalışacak; öğretmen de Allah inancıyla dersini anlatacak; tabiatçılıkla, yabancı ideolojilerle değil.
Seccadeyle tezgah bütünleştirilmeli. Müslümanın helal kazanç için çalışması da ibadettir.
Müslümanla İslamiyet bütünleşmeli. Müslümanlar İslamiyet’i okumalı, anlamalı, yaşamalı ki dünya ve ahiretleri cennet olsun.
Çarşıyla cami bütünleşmeli. Namazda okuduğumuz ayetleri hayata uyguladığımız gün camiyle çarşı, pazar bütünleşecek; asırlardır devam eden gecenin sabahı olacaktır.”