Küçükken yatağımdan her kalkışta, yerde birçok minder görüp annemin onları neden toplamadığına şaşıp kalırdım.
Büyüdüm, evlendim ve yaramaz bir erkek çocuk sahibi oldum.
Oğlum da herhâlde bana benzemiş olmalı ki, geceleri kıpır kıpır döndüğü için, ikide bir yatağından düşüyor.
Ve şimdi ben, rahmetli anacığıma Fatihalar okuyarak oğlumun düştüğü yere minderler seriyorum.
…
Bir öyküden beklenenler sadece bir çırpıda veriliyor ve kalpleri yumuşatırken gönül pusulalarını manevî güzelliklere çeviriyorsa; üstelik de bunları, sıcak bir tebessüm veya birkaç damla gözyaşıyla gerçekleştiriyorsa, biliniz ki bu öyküler ‘HAYATIN İÇİNDEN’dir.
80’li yıllardan beri elden ele dolaşarak gönülleri fetheden bu kitapta, kendi hayatınızdan sayfalar bulacaksınız.