1945 yılında Mısır'da bulunan, Kıptice yazılmış apokrif bir İncîl ilim âleminde derin bir merak ve ilgiyle karşılanmıştır. İçinde Hz. İsa'nın havarilerinden Didimus Yahuda Toma tarafından kaydedilen 114 söz bulunan bu İncîl, kilisenin kabul ettiği dört kanonik İncîl'den çok farklıdır. Hz. İsa bu hadislerinde şer'î değil irfanî bir öğretiden bahsetmekte, zahiri âlemin ötesinde adına melekût denilen bir âlemin var ol
uğunu ve bu âlemin esrarını dile getirmektedir. Melekût âlemini tanımanın önündeki başlıca engeller şunlardır: 1. Nefse arif olmamak, 2. Nefse bağımlı olmak, 3. Dünyaya karşı oruçlu olmamak, 4. Zıtları tevhid etmekten aciz olmak, 5. Kadere tam anlamıyla teslim olmamak, 6. Kendisinin şeriatinden uzaklaşmak. Toma'nın naklettiği 114 sözde Hz. İsa, Cenab-ı Hak ile olan ve miraca dayanan mahrem ilişkisini anlatmaktadır. Kitap'tan "İsa dedi ki: Kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği görmezsin. Ne zaman kendi gözündeki merteği ortadan kaldırırsan işte o zaman kardeşinin gözündeki çöpü kaldırabilmek üzere oldukça iyi bir görüşe kavuşacaksın." "İsa dedi ki: Eğer dünyaya karşı oruçlu değilseniz, Melekut’u bulamayacaksınız." "İsa dedi ki: Arayan, buluncaya kadar, aramaktan vazgeçmesin. Ve o bulduğu zaman şaşıracak, şaşırdığı zaman hayrete düşecek ve her şeye hakim olacaktır." "İsa dedi ki: Kapının önünde bekleşen ne kadar çok kişi vardır ama gerdeğe girecek olanlar (yalnızca) münzeviler olacaktır."