Lav dolu yarığın başında çaresizce bekliyordu Tar. Atlayan sevdiği kadın Meysa’ydı ama lavların arasına karışan oydu sanki. Ve şimdi sızlayan yüreğine rağmen ilk defa tam anlamıyla kendini Son Nişanlı olarak hissediyordu!
Evet, omuzlarında ağır bir sorumluluk vardı ama o, Son Nişanlı’ydı!
Ortadan kaybolan Tar’ın sırrı, Lanetli Duvar’ın ardından gelen Kâhin Şif’in oyunu, gölgelerin arasında ortaya çıkan yeni bir ırk, mağaraların içindeki henüz keşfedilmemiş devasa şehirler, ordular taşıyan dev yarasalar, Birleşik Ordu’nun başında son savaşa hazırlanan Gulkave ve Kanlı Göl’ün içinden doğacak umudun peşinde bir halk…
“Sevin bakalım insanoğlu, sevin! Bu son sevincin olacak!”
A. S. DURMAZ’ın kaleminden Türkiye’nin çok beğenilen ilk epik fantastik roman dizisinin üçüncü kitabı; İLMA/Dunah’ın Terazisi’yle macera devam ediyor!