Yahudi asıllı Mois Kohen'nin aktarımıyla: "Türkiye'de, Allah'ın hakiki kılıcı Haçlıların pençesinde ve Allah'ın kalemi ise Türkçülerin elinde... Bu kılıç ve kalem izdivaç ettiler. Bu izdivaçtan bir cemiyet doğdu ki, bu cemiyetin adı 'Türk Milleti' (Cumhuriyet)dir." 1925 Kürt Hareketi bu Cumhuriyetin neticesiydi. Fransa'nın İstanbul Askeri Ataşesi Albay Catroux, Şeyh Said İsyanıyla ilgili, "Türkiye'nin önündeki sorun, bizim Cezayir ve Fas'ta, dağları aşmak zorunda kalarak çözmemiz gereken sorunlara benziyor. Tabii ki sadece askerî harekât ile değil, şüphesiz siyasi hazırlık ve uygun bir idari çaba ile, Kürdistan'ı, toplumsal örgütlenmesinde ve ekonomik sefaletinde bırakarak..." diyar. Fransız entelektüel Jean Paul Sartre "Hepimiz katiliz ve Sömürgecilik bir sistemdir" diyerek Fransa'yı Cezayir'de katliam yapmakla itham etmişti. Cumhuriyetin Kürt politikası, Fransa'nın Cezayir politikasından farksız değildi. Şeyh Said neden harekete geçmek zorunda kaldı ve İngiliz ajanı olmakla suçlandı? Kürtlerin arkasında kimler vardı, Azadi Cemiyeti'nin işlevi neydi, Seyyid Abdulkadir İngilizlerle anlaştı mı? Özellikle İngiliz, Fransız ve Rusların bu Kürt hareketi hakkındaki politikası neydi, hareket neden başarıya ulaşmadı?.. Tüm bu sorular, belgeleriyle bu çalışmada cevap bulmaktadır.