“Ferry ve Renaut'nun felsefi projesi modernitenin en kıymetli veçhesini –insan hakları ideası– korumaktır. Bu haklar, tikel şartlarımızdan azade olarak insan olduğumuz için herkesçe paylaşılır. Kendi üzerimizdeki egemenliğimize dair yeni bir inancın savunusunu yapıyorlar; buna 'mutevazi' ve 'metafizik-olmayan' bir hümanizm diyorlar. Eserlerinin temel hedefi bu hümanizmin ifadesidir."
Alexander Nehamas
“Siyaset Felsefesi” serisinin bu üçüncü ve son cildinde Luc Ferry’ye Alain Renaut katılır. İnsan hakları ve demokrasi arasında varsayılan ilişkiyi sorgulayarak başlayan ikili, hakların öznesi olarak insana dair Rousseau sonrası oluşan üç siyaset felsefesinin –anarşizm, sosyalizm, liberalizm– çözümlemesine girişiyor. İnsan Haklarından Cumhuriyetçi Düşünceye 18. yüzyılın ‘Doğal Hak’ kuramlarıyla Alman idealizmi sonrası ortaya çıkan birey-toplum-devlet üçgenindeki düşünce okulları arasındaki kopuşu irdeledikten sonra Cumhuriyet fikrinin “Aklın yolu” olarak ortaya çıkışını serimler.