Kimsecikler yoktur aslında… İçinde sürekli demlenen bir sen vardır. O çarpar, bu çarpar, kimi yerden kaldırır seni kimi yerin dibine atar. Kolların düşer, yaz günü üşürsün kış günü pişer… Yollar sıktıkça yorgun ayaklarını, başın gökleri tavaf eder.
Uyan artık uyan! Hiçbir zaman geri gelmeyecek giden sevgililer... Bir yarandan bir de Yaratan’dan anlayacaksın kendini ve yılları boynundan yere indirip içinden kendini almadığın sürece olmayacak.
Uyan artık uyan! Senin zaaflarına karşı silahın yaşadığın tecrübeler, istersen yüz yaşında ol fark etmez. Minicik ellerini tutmak istiyorum, derince kırılgan gözlerine bakmak istiyorum. İyi olduğunu, iyi olacağını sana yeniden hatırlatmak istiyorum. Şunu hiçbir zaman unutma; hiç kimse hiçbir zaman yoktu, olan ya da olduğunu
zannettiğin her şey, herkes senin varlığını tanıman için, sana gelmiş birer anahtardı!
"Açıl susam açıl" dediler, duymadın mı? Uyan artık uyan! Yoksa sen kitabını hiç okumadın mı?
Her insanın bir gökyüzü vardır işte onu keşfedenler ancak yaşama sanatını elde edebilirler!