Üzerinde yaşadığımız coğrafyada kendi kendisine yetebilen iki büyük devlet vardır; bunlardan biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri de hiç kuşkusuz İran İslam Cumhuriyeti’dir. Özünde iki kadim dost olan ama her gelen yeni hükûmetle beraber yeni bir siyasi boyuta bürünen bu iki devlet, her daim istibdadın ve sömürgeci güçlerin odağında olmuştur. Çalkantılarla dolu bir tarihe sahip komşumuz İran, 2500 yıllık devletçilik geleneğine rağmen zaman zaman büyük buhranlar yaşamış, bunun sonucunda elden ayaktan düşerek dış güçlere bağımlı hâle gelmiştir. Bu da tarih sayfalarını çevirdiğimizde gözümüze sıkça çarpan acı bir gerçektir. Bu kitap da yine böylesi bir dönemden geçen İran ve halkının yaşadığı sıkıntıları, istibdat güçleri ve kendi içerisinde peyda olan hainleri konu almakta ve komünist cenahın olaya nasıl baktığını yansıtmaktadır. |