...
Sularla birlikte büyüdüm
Küçücük bir çakıl taşıydım kumlarda
Işık doğar ya
Gün atları çığlık çığlık iner ovalara
Başlar sarı otların gürültüsü
Toz bulutlarını örtünürken dal
Ben ormanın yeşil sesiydim;
Kanayan sokaklardan geldim
Birbirini eriten
İki demir gibiydik halkımızla
Aynı sudan içmiştik serinliği
Sevdayı aynı türkülerden öğrendik
Kanayan ten bizimdi;
Yüzyılları bir çınarın gövdesine dayayıp
Gurbete çıktık
Yamaçların korku dolu olduğu günler
Yalnız başımızaydık
Gecekonduyduk açtık susuzduk;
Yaşamak akıp giden bulutlar gibiydi
Ak bir örtüyü sıyırıp atarak üstümüzden
Sabahlara girdik
Yollar bizi götürdükçe kalabalık
Aydınlık bir emek seliydi sesimiz
Karanlıkla birlikte büyüdük
Uzadı saçlarımız
Çiçekli daldık esintinin önünde
Ne güz dedik ne de yaz
Tohumsuzluğu
Dudaklarımızdaki türkü tarlalarından kaldırdık
Sarışın giysiler biçtik
Boyumuz gelincik kırmızısı
Biz acılarla birlikte büyüdük.