Kâinatta en kıymetli varlık insandır. Denilebilir ki; Allah’tan sonra gelen en kıymetli olanıdır. Çünkü Allah, onun için “halifemdir” der. Kutsal kitapta, dünya zevkine meyyal olarak yaratılan insanın menfaati için feda etmeyeceği hiçbir şey yoktur. En yakın arkadaşını, kardeşini, babasını hatta annesini bile menfaati uğruna feda eden insanların olduğu bir vakıadır. Makam uğruna babasını, kardeşlerini kurban verdiğine tarih şahitlik etmektedir. Feda edilmeyen/edilemeyen, kıskanılmayan/kıskanılamayan, uğruna birçok değerin feda edilebileceği bir tek varlık vardır ki: O da evlattır. Bulunduğu şehri, bölgeyi, ülkeyi, hatta dünyayı bile verseler, feda edilemeyen tek varlıktır/değerdir evlat. Fakat bir şey var ki; o sevgi, gözünü kırpmadan evladını bile feda ettirebilir. Evet, evet… Tek bir şey: Vatan! Tarih buna şahitlik etmektedir. İşte İstanbullu Emine, vatan uğruna feda edilen bir vatan evladıdır.
Mehmet Rıza Özacar, 1963’te Gerger’de doğdu. Ortaokulu Adıyaman Merkez İmam Hatip’te, liseyi Kadirli Adana İmam Hatip Lisesinde okudu. Lisans eğitimini İlahiyat, medya iletişim, gazetecilik ve psikoloji üzerine yaptı. Psikoloji üzerine yüksek lisans yaptı. 11 yıl Adana’da Diyanet kurumunda görev yaptı. 28 Şubat’tan bir müddet sonra Diyanet’teki görevinden istifa ederek Bursa’ya yerleşti. Bursa’da Madencilik şirketi kurdu. Yaklaşık yirmi yıl faaliyet sürdü. 2018’de gördüğü lüzum üzerine ticari işletmesini de ailesine bırakarak yıllardır biriktirdiği yazılarını kitap hâline getirmeye başladı. Bu tarihe kadar toplam 11 eseri yayımlanan yazar, hâlen Bursa’da ikamet etmektedir.