İzmirli İsmail Hakkı (1869-1946), Osmanlı döneminde yetişen bununla birlikte daha çok Cumhuriyet’in ilk yıllarında eser veren düşünürlerimizin başında gelmektedir. Geniş bir kültüre sahip olan İzmirli, Kur’an-ı Kerîm’in mânâsının anlaşılması noktasında yapılan Kur’ân meâllerinin halkın anlayacağı sade bir üslupla, güzel ve açık bir Türkçe ile yapılmasının zaruri olduğunu vurgulamış ve eserlerini bu amaç doğrultusunda kaleme almıştır. Diğer yandan Kur’ân’ın hiçbir dile tam olarak tercüme edilemeyeceğini bildiğini, bu sebeple yaptığı tercümeye “Meâni-i Kur’ân” adını verdiğini belirtmiştir.
Bu çalışmada İzmirli’nin “Meâni-i Kur’ân” adlı eserinin incelenmesine ilave olarak onun TBMM’ye sunduğu ‘Kur’ân’ın Türkçe Tercümesiyle Namazda Okunması’ başlıklı rapor da ele alınmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında cereyan eden ‘İbadetlerin Türkçeleştirilmesi’ tartışmaları üzerine kendisinden talep edilen raporun yazılma süreci tetkik edilmiş ve İzmirli’nin bu raporu sunmasına etki eden faktörler ortaya konulmaya çalışılmıştır.