Seni sevmek bana zarar veriyordu. Zarar aldıkça seni daha çok sevdim. Sandım ki çekip alırsın beni kuyudan. Ne zaman ihtiyacın olsa yanında oldum, buna sen bile şaşırdın. Ya ben çok fazla seviyordum ya da sen sevmeyi bilmiyordun. Sen sadece iyiyken değil, özellikle de kuyunun dibindeyken, boğuluyorken, her şey bitmiş gibiyken orada olacağımı gösterdim ve senin de olacağını görmek istedim. Kuyunun dibinden çıktığında, nefes aldığında, her şey yeniden başladığında, istediğin yolu seçebilecek kadar özgürken, burada kalmayı tercih etmediğinde gitmene izin verdim.
Bir daha her şey bitmiş gibi görünürse kuyudan yalnız başına çıkmayı öğren. Ben denedim, zor oluyor evet ama bir şekilde oluyor. Kuyunun dibinde birinin seni kurtarmasını beklemiyorsun yani yara bere içinde kuyudan çıkmayı öğreniyorsun.
Bana da birinin kalbinden çıkmayı sen öğretmiştin.
Benim kuyumun dibindeki taş senin kalbindi.