“Tüm günahlardan arınmak ve saf olana yani gerçek kutsallığa erişebilmek için şu beş unsura saygı göstermek gerekir:
• Arhatlara saygı
• Özgürleşmiş kişilere saygı
• Dini liderlere saygı
• Dini oluşumlara saygı
• Dünyadaki tüm keşişlere saygı”
Hindistan menşeli Cainist kültür, felsefi bir hareket olarak doğmuş, öncelikle sistematik bir öğretiye dönüştükten sonra; bugün yaklaşık dört milyonluk inanırı ile Hint’e özgü yerel bir din haline gelmiştir. Birçok kaynakta Mahāvīra’dan Cainist öğretinin kurucusu olarak bahsedilir; ancak aslında bu durum, Cainizm’in tarihsel gelişim süreciyle ilgili bilgilerle görece ters düşmektedir. Çünkü Mahāvīra, Cainizm’in kurucusu değil son ruhani rehberi olmuş; Cainist felsefeyi kurumsallaştırarak takipçileri olan bir din hâline dönüştürmüştür. Mahāvīra’nın ölümünden sonra Cainist öğreti heterojen bir hâl almaya başlamış; düzenlenen konseylerde kutsal metinler yazıya geçirilmiştir. Hint kültür birikiminin bir parçası olarak fazlasıyla önemsenmiş olan Cainist kutsal metinleri, Hint toplumunun dinî, felsefi, sosyolojik ve edebî mirasındaki yansımaları bağlamında sıklıkla ele alınmıştır. İşte bu eserlerden biri de Cainist Kalpa Sūtra’dır. Cainizm’de kalpa kelimesiyle “dinî kurallar ve ritüeller” kastedilmektedir. Kalpa Sūtra ise Cainizm’e ait dinî bir metin olarak içeriği itibarıyla dört Tīrthankara’nın (ruhani rehber) hayatını konu edinmektedir. Bu çeviri, dilimize yapılan ilk Kalpa Sūtra tercümesidir. Konusu itibarıyla edebiyat, dinler tarihi, mitoloji ve felsefe gibi sosyal bilimler alanlarıyla ilişkili bu eser, Asya’nın derin kültür birikimi ile ilgilenen okuyucuların beğeni ve dikkatine sunulmaktadır.