Milyar yaşında bir kadın kollarında çocukluğunu uyutuyor. Milyar yaşında bir kadın anılarını biriktiriyor ceplerinde. Her sabah erkenden kalkıp aynadaki hırsızdan günler çalıyor. Her akşam bir bardak su döküyor güneşin ardından. Hüzünleniyor. Geceleri gözcü oluyor kalemle kâğıdın buluşmasına. Sırlarını kimseye aşikar etmiyor ama. Sonra umutlanıyor. Kelebek gibi uçuşan duyguları avlayıp tek tek satırlarında can veriyor rüyalarına.
Karşı Evin Penceresi çocuklar toplasın diye eteklerinden şiir döken milyar yaşındaki kadının kalp atışlarını kelimelerin ihaneti sayesinde herkese ifşa ediyor.