Üç beş martı hızlı çalışan sileceklere yaklaşıyor diye, martıların dağılması için, direksiyonu bir sağa bir sola kırıyor taksici. Ama nafile. Avının ölmesini bekleyen leş yiyiciler gibi, tepemizde dört dönüyorlar. Ölü kokusunu aldılar! Hasta yatağında hareketsiz yatan, konuşmayı bile unutmuş ihtiyar bir kadının ölmesini bekliyorlar. Başım hizasında uçan martının nihayet doyuracağı karnını düşünürken zevkten kızarmış şeytani sol gözünü görüyorum. Görevini yapıyor, yani yapacak diye kızacak değilim ona. Herkes görevini yapıyor. Gitmesi gereken gidecek, kalması gereken de karnını doyuracak. Basit bir sözleşme.