Kendi küçük dünyasında kelimenin tam anlamıyla yuvarlanıp giden yaprak uçsa gülen bir kızdım ben. Ufak tefek düşler kurardım uyurken...
Ancak ne yazık ki hayat her zaman izin vermiyordu yaşamda istikrarlı olmaya.
Düşlerimin kaybolduğu gülüşlerimin silindiği bir dönemde aşkın o sihirli gücü tuttu ellerimden. Bir Asyalının derin çekik gözleri şifa olurken titreyen kalbime başkentin gri sokakları umut koktu yeniden.
Bir süre aşk konuşuldu Kızılay'ın oynak kaldırımlarında. Gölgelerimize bakınca tek göze çarpan aramızdaki otuz santimlik boy farkı olsa da... Biz bundan çok daha fazlasıydık aslında.
Bu benim hikâyem... Ve hikâyemin kahramanı bir Koreli.