Kapitalizmle değişen üretim ve tüketim ilişkilerinin, küreselleşmeyle birlikte toplumsal bir boyuta ulaşarak kitleleri etkisi altına almasıyla büyük ölçekli toplumsal değişmeler yaşanmıştır. Feodalizmden kapitalizme geçişte kol gücüne dayalı emekten, makineye dayalı emeğe geçişle beraber, toplumların yaşamsal mekanlarında da değişiklik söz konusunu olmuştur. Köylerden kentlere göç yaşanmış ve köy ve kent imgelerine yüklenen anlamlarda farklılaşmaya başlamıştır. Özellikle modernizm ile birlikte yüklenen bu farklı anlamlara, modernleşmecilik algısı üzerinden dönüşümler meydana getirilmek istenmiştir. Bu haliyle köy ve köyde yaşayan bireyler, kapitalistleşmeye ayak uydurulması için modernleşme hareketleriyle bazı yenilik ve değişimlerle karşı karşıya getirilmiştir.
Bu çalışma, ele alınan köylülük ve kentliliğin bir ötekileştirme pratiği olarak kullanılıp kullanılmadığı, kentte ve köyde yaşayan insanların birbirini öteki olarak algılayıp algılamadığı gibi sorular eşliğinde ortaya çıkmış ve çalışmanın ana hatları literatüre göre belirlenmiştir.