İyinin ve kötünün şiddetin yok sayılmanın korkunun öteki olmanın ama yine de inatla tebessüm etmeyi bırakmamanın romanı Kozadaki Uğultu.
Halil Tekeş yarattığı karakterleri sokaklardan cami avlularından bakkal tezgâhlarından kahvehanelerden plazalardan seçiyor. Yan komşumuzun iş arkadaşımızın her gün yanımızdan geçip gidenlerin hikâyesini anlatıyor bize.
Kozadaki Uğultu annesinden sürekli şiddet gören sevgisini göstermeyi beceremeyen babasının desteğini bir türlü hissedemeyen cami imamını ve mahallenin umumi tuvaletçisini en yakın dostları belleyen komşu kızına uzaktan uzağa âşık olan ve talihinin değişmeyeceğine inandığı bir anda kendisinin bile aklına gelmeyecek bir işe girişip kozasından kurtulmaya çalışan bir adamın Kalender'in hüzünlü olduğu kadar gülünç öyküsü.