Bir komedyenin bu kadar çok insana ilham olabileceğini kim bilebilirdi? Kaan Sekban, hayalinin peşinden gitmeyi başaran, bunu yaparken insanları doyasıya güldüren, bir yandan da umut aşılayan bir isim. Onun hayatından anekdotlar okurken ünlüsünden ünsüzüne tüm ülkenin çabasına, beklentisine ve kurduğu düşlere de tanıklık edeceksiniz. Sahnelerin parlayan yıldızı Kaan Sekban, on yıllık kurumsal kariyerinin ardından sahneye çıkış hikâyesini anlattığı ilk kitabı Tebrikler Kovuldunuz’dan sonra bu kez, bir yandan şov dünyasında geçen beş yılının perde arkasını en filtresiz haliyle okurlarına açarken, diğer yandan onları bankacılık yıllarından da çok daha geriye, çocukluğuna doğru samimi ve sansürsüz bir yolculuğa çıkarıyor. Türkiye’nin en büyük sahnelerine uzanan macerasını ve hem ülkenin hem de kendinin sınırlarını nasıl aştığını, yolunun kesiştiği büyük ve küçük ünlüleri de hikâyesinin içine katarak anlatıyor. Muzip ve eğlenceli üslubuyla okuru ilk andan sarıp sarmalayan bu anlatıda “Türkiye’de ünlü olmanın kriterleri” ile “ünlü türleri” de kendisine yer buluyor. Kitabın sonundaki “Ünlü Sözlüğü” ise bu insanların “ne derken aslında ne dedikleri”ne dair alternatif ve kışkırtıcı bir düşünceye davet sunuyor. “Türkçe bir kelimede düz ünlüden (a, e, ı, i) sonra düz, yuvarlak ünlüden sonra dar yuvarlak (u, ü) veya düz geniş ünlü (a, e) gelirse küçük ünlü uyumu sağlanmış olur. Peki bankacılıktan sonra komedi geldiğinde ne olur? Ne olmaz? Ne olmasa da olur? Ne olmazsa olmaz?”
|