Geniş zamanlara hükmeden belli bir dönemi geniş sahalara yayılan belli bir coğrafyayı anlatıyor Thierry Zarcone...
Hac için Mekke'ye gidilmeye başlanmasından itibaren hacılar Batı ve Doğu Türkistan'dan Hicaz'a varan muhtelif yolları kullandılar: Bu güzergâhlardan biri Semerkant ve Buhara'dan çıkıp Afganistan içinden geçiyordu... Genelde Rusya Tataristan ve Kafkasya'da yaşayan Müslümanların takip ettikleri ikinci güzergâh ise Rusya'nın güneyinden geçerek Karadeniz üzerinden İstanbul'a oradan Suriye veya Mısır'a ve nihayet Hicaz'a ulaşıyordu... Daha zahmetsiz olan bir diğer güzergâh İran ve Bağdat üzerinden geçiyordu... Özellikle Doğu Türkistanlıların ve Fergana Vadisi'nden yola çıkan Müslümanların tercih ettikleri dördüncü güzergâh yoluyla da Himalayalar ve Keşmir üzerinden Bombay'a oradan da Basra veya Cidde'ye ulaşılıyordu...
Elbette bu uzun ve meşakkatli yolculuğun konakları da olmalı! İşte tam burada devreye -ülkemizde de isimleri ve işlevleri aynı olan- Kudüs'teki tekkeler girmektedir. Kitabın sayfaları arasında capcanlı göreceğiniz bu merkezler Özbek Tekkesi Afgan Tekkesi ve Hint Tekkesi'dir...