Kur'an insanın halifeliği ile birlikte toplumların halifeliğinden yani bireysel hilafetle birlikte toplumsal hilafetten de bahsetmektedir. Onların yeryüzünde halife misyonuyla yaratıldıklarını diğer varlıklardan farklı olarak emaneti yüklenebilecek özelliklerle donatıldıklarını emaneti kabul ettiklerine dair Yaratanla fıtri bir sözleşme yaptıklarını ifade etmektedir. Sözleşmenin gereği olarak onların yerüzünün maddi ve manevi anlamda imarından bu çerçevede kültür ve medeniyet üretiminden hayatın bütün alanlarına hakim olan ilişki ağının adelet temelinde yürütülmesinden sorumlu tutmaktadır. Önceki toplumların sözleşme konularına bağlı kalıp kalmadıklarının tespiti için ciddi imtihanlarla yüzleşip sarsıldıklarını zikretmektedir. Kur'an tarihin akışının bu şekilde cereyan ettiğini ve bundan sonra da böyle işleyeceğini arz ederek bunun Allah'ın değişmeyen yasası sünnetullahı olduğunu ifade etmektedir.
