Hayatın elimizi tuttuğu ilk günden son güne kadar yanımızda olduğunu fark etmeyiz çoğu zaman. O bizim ağrımadığı sürece kıymetini bilmediğimiz uzvumuz ayrıldığımızda ardından ağladığımız sevgilimiz doya doya sarılmadığımız için pişman olduğumuz anne babamız... Peki onun elimizi bırakacağını hissettiğimiz zaman ne yapacağız?
Kurbağa Adası adım adım yaklaşan bir felaketin ve bu felaketin tam ortasında kalan bir ailenin romanı. Selim Erdoğan yarattığı atmosfer ve kanlı canlı karakterlerle ne kadar mahir bir yazar olduğunu gösteriyor bu romanında. Büyük İstanbul Depremi'nin çoktan yaşandığı sıcaklıkların dayanılamayacak derecelere ulaştığı kum fırtınalarının şehri mütemadiyen kamçıladığı ve demografik yapının bütünüyle değiştiği bir gelecekte geçen baş döndürücü bir İstanbul distopyası.