Güneydoğu hakkında yazı yazmak, sadece konunun hassasiyeti bakımından değil, kaynaklara ulaşmanın zorluğu bakımından da, kolay bir iş değil. Bizler gibi, görevi gereği antenleri ülkenin her tarafında meydana gelen olaylara açık olması gereken gazeteciler; bölgeye, ya bir devlet büyüğünün ardına takılarak, ya da bir davetle gittiğimizde, ayaküzeri birkaç kişiyle görüşüp “izlenim” yazısı kaleme alacak malzemeyi toplamış oluruz. Ancak daha köklü, derinlemesine tahliller için çok kapsamlı haber ve bilgilere ihtiyacımız olduğunu da hiçbir zaman unutmayız. O haber ve bilgileri, sadece bizim tahlillerimize malzeme olmak üzere değil, bölgede olup bitenleri takip eden okurlara ulaştırmak üzere de, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çalışan gazeteciler, mesleğin en onurlu alanı olan muhabirliği o bölgede sürdüren arkadaşlarımız sağlarlar. Haberin üstünde imzası olduğu için doğru olduğuna inanılan, daha doğrusu, doğru olduğuna inanmamız için haberi onun yazması gereken itibarlı gazeteciler… Osman Güzelgöz, bölgede adı “itibar” olan gazetecilerin en ön safında yeri olanlardan biri. Osman Güzelgöz’ün kitaplaşan bu çalışması, önümüzdeki dönemin gelişmelerine işaretlerle dolu. Bir süredir yitirdiğimiz sosyal barış ve kardeşlik havasının yeniden doğuşuna bu kitabın da doğrudan katkıları olacak.
Gazeteci; yaşadığının, gördüğünün, gözlemlediğinin, daha doğrusu çağının tanıdığıdır. İçinden geldiği bir bölgeyi eksen alarak, bizleri de çağın tanıklığına çağırıyor. Fehmi Koru