Ve İsrafil Sur'a üfledi...
Asırlardır korkuyla beklenen günün şafağı çoktan sökmüş ve Zülkarneyn Seddi'nin yıkılmaz denilen güçlü gövdesi şiddetli sarsıntıya dayanamayarak büyük bir gürültüyle yıkılmaya başlamıştı... Sarsıntı o kadar güçlüydü ki Ye'cüc-Me'cüc tayfasının uzaktan ürküten bir hayal gibi görünüp kaybolan garabet suratları seddin gövdesinde açılan çatlaklar sayesinde gittikçe daha belirgin bir hâlde seçilir olmuşlardı...
Rüyalar hep kâbus nev'indendi. Kafdağı'nın ötesinde olup bitenler Halife'den daha fazla Bağdat'ta oturan bütün dünyadaki Yahudilerin en kıdemli reisini Natronay'ı düşündürüyordu. Sahi kimdi Sarkel'e saldıran o eçiş bücüş insanlar? Gog ve Magog'un Ye'cüc ve Me'cüc'ün habercileri mi yoksa bizzat kendileri miydi?
İslam mülkünün koruyucusu olan Dicle boylarındaki Türkler belki daha rahattı; kendi aralarında gülerek