Leyleğin Attığı Yavru, 1936 yılında Resimli Ay’da altı bölüm hâlinde tefrika edilmiştir. Romanın başkarakteri Çeşmemeydanlı Salim, İstanbullu bir çingenedir. Herkes onu serseri bir hırsız sanmaktadır. Bu yüzden bindiği gemide de, geminin kendisini bıraktığı Kumbağ’da da başı belaya girer. Hiçbir suçu yokken iki kez hapsedilir.
Boynu bükük, yüreği eziktir Salim’in. Sanki bir eksiklik duygusu içindedir. Bu sebeple her zaman dönüp gitmeyi seçen, kendisini belli etmemeye çalışan taraf olur. Kendisine edilen hakaretlere, kaderin sillelerine de aldırış etmez. Hayatını yaşamakta, çilesini doldurmaktadır sadece. Bu yüzden bir amacı da yoktur. Kaderi onu oradan oraya sürüklemektedir. Fakat kuru bir yaprak gibi rüzgâra kapılmış sürüklenirken fırsat bulduğunda iyilik yapmakta, kahramanlaşmaktadır. Çünkü özünde cesur, fedakâr bir kahramandır o.
Mahmut Yesari, Çeşmemeydanlı Salim ile edebiyatımıza, kendisi gibi toplumun dışına itilmiş, zayıf, talihsiz fakat tüm olumsuzluklara rağmen yaşama dört elle sarılan sıra dışı bir roman karakteri kazandırıyor.