Çok tuhaf bir olaydı bu... Tamamen değişik ırk ve dinden birbirinden kilometrelerce uzakta olan ikin kadın aynı anda rüya aynı rüyayı görüyor aynı gün ve saatte çocuk doğuruyorlardı. Tanışmadıkları halde birbirlerinin rüyasına nasıl girebiliyorlardı? Bu arada da kader ipliğini koşut bir çizgide eğirerek bu kadar karşıtlık içeren yıllarda birlikte yaşamalarını buna birlikte yaşam denebilirse- nasıl sağlıyordu?
Afroditi ölürken güzelleşiyor arzu duyuyor ve denizin mavisine karışıyor. Doğudan ve batıdan korsanlar vücuduna yakışmayan izler bırakıyorlar o zaman da şekli bozulmuş bir gölge gibi "kartal ve kurt"un üzerine yayılıyor kanlarından damlalar alarak iki kahramanın tacını boyuyor. Böylece haksız kazananlar aynı rüyada yalnız yürüyorlar. İşkence görüntüleri ile dolu bir rüya çırpınan bir aşk ve kuvvetli bir yağmurun altında sessizce sönen alevler. Rüyanın sonunda Arsinoi suçlarını örtüyor ve Kürfere'nin ağlaması onlara "mana anne demektir" diyor...