logo

Mazî

Ürün Kodu: 9786256678071
YAYINEVİ: Na Yayınları
₺140,00

 Çarmıhta gerili ruhum

Istıraplar taşıyor ömre

Çivi ve tahtanın ihaneti

ile

Dalına çakılı kaldığımız hayat

Ekmeksiz şaraba banıyor

Bulamacında yıkandığımız tarih

Vaftizsiz kılıyor ömrü

Sıvamıyor hafızada geçmişi

Tökezlediğim sayfaların

Ara duraklarında

 

Bu dağ sonsuz izdivaçlar besliyor

Namahreminde

Çocukluk ayak izleri

Ayak bileklerinin ağrısı

Sızlıyor çocukluğun düş varoşlarında

İzlerin peşinden sürüklüyor

Emeklemelerimi

 

At binerken karanlık

Üzengisinde sallanıyor

Dağ

Beynime saplanan düşünüşlerin kederi

Doğmamış çocuk inlemeleri

Dağa karışmak için çırpınırdı

duyulmayan

Yoksulluğun piramitleri

Yankılanırdı

Uzun kış gecelerinin zulasında

Şimdi baka kaldığım taş duvarlar

Ebesiz düşük yapmış

Nefesi hala sıcak

Yıkıntıların altında kokan çocukluğun

 

Çalkantılarla karışık

Yürümekte zorlandığım

adımlar

Bir şeyler arıyor

Toslandığım duvarlar

Geçmişin gölgeleri

Mazî’nin halüsinasyonları

Ayaklarıma dadanan çocukluğun karasuları

Ve düşüncemde yerleşik akıntıların

Parmak izleri güne vuruyor

Dünden avucumda mayalanan

Serseri ve Mazî’ye düşkün

Kalbim

 

Damağımdan acımsı duygular

Büyüsünde asılı duran Palamud’un acı tadı

Hatıralarda demleniyor

Sekerken geçmişin gölgesinde

Mazbatasına yapıştığımız avuntular

Örülüyor şecerenin toynaklarında

At kişnemeleri

Cenge hazır koşumlar

Sisin heybesine damıtılıyor

Karanlığın öteki yüzü

Kara bıyıklar

Dayatıyor hükmünü

Tenimin bitkin sefaletine

 

Hiç büyümedik

Ne çocukça bir oyun

Ne de bizi büyüten çimenliklerin

Rengi

Koruluklara işlenmiş

Tırmanmışız habersiz kendimizden

Bu oyunun merdivenine

Kim bilir

Belki de hatıramda her şey

Mazî

 

Selamına durduğumuz geçmiş

Tahtakurularının kemirdiği masa’da yatılı

Ruhumu kundaklıyor kundakçı

Hezeyanların gel-gitlerinde

Kudurmuş

Öfkesini savuruyor

Derin iç-suların havzalarına doğru

Parçalanmışlığımı

Geçmiş ya da gelecek

Ve ya şimdi

Hangi Şiirin kelamı dindirebilecek ki

Kendimle olan kavgalarımı

 

Bittim şimdi bu bitmemiş Şiirle

Kulaklarımı sessize dalıyorum

Bu dağın verdiği dinginliğe eriyorum

İçimde ise dengesiz kavgaların toplamı sürüyor

Huzura aç dinmeyen iç-çelişkilerin

Derin kuyusu

 

Bu doğa ve hayatın olağan rengi

Tırmanıyor şimdi hafızanın yamaçlarına

Paçalarımda kirli kavgaların yapışkan alışkanlığı

Sırtımda bölünmüşlüğün onarılmaz

matematiği

Hangi semerin sırtına yükleyeceğim

Sayıların ahmaklığını

Söyleyin bana

 

İçim işlenmemiş cinayetlerle dolu

Geçmişin artıklarından armağan

İltihaplar

Kabuk bağlamış

Yaralar dikiyorum tenime

Ve yalnızlık kimsesiz kalır

Bu akşam

Çıplak örtüsüyle

Vedalara susuz toprak

çatlıyor bir daha

Kalbin yarıklarında

Şiirin dili birleştirebilir

ancak

ayrık düşleri şimdi

Son görüntülenen ürünler