Arapça, gerek kelime yapısı ve türetimi gerekse cümle kuruluşu ve diğer sayısız sanatlar bakımından zengin olmanın yanı sıra birçok manayı ifade edebilme gücüne de sahip ender lisanlardan biridir. Bunun için Araplar dilleri ve insanları, Arabi ve Acemi diye ikiye ayırırlar. Onlara göre Arabi, meramını en güzel şekilde anlatabilendir. Acemi ise düzgün konuşamayan, ne demek istediği tam olarak anlaşılamayan demektir. Arapça; kapsadığı birçok ilim ve sanat sayesinde anlatılmak istenen, murat edilen mananın hiçbir yanlış anlamaya mahal vermeyecek şekilde, açıkça anlaşılmasına imkân tanır. Belagat; iyi kullanılabilmesi durumunda muhatabının kalbini delip geçer, kendine esir eder. İnsanların para vererek köle satın alması gibi iyi bir hatip de muhatabını satın alır. Bunun için “Beyan, helal sihirdir.” derler. Allah Teâlâ’nın son kitabı Kur’ân-ı Kerim’i hakkıyla anlayabilmek, onunla irtibat kurabilmek, bizi muhatap aldığı güzel sözlerini sevmek, emir ve nehiylerine gönülden boyun eğebilmek için vâkıf olunması gerekli olan ilimlerden biri de Belagat’ın bir şubesi olan Meani İlmi’dir. Bu ilim, adından da kolayca anlaşılabileceği gibi “manalar ilmi”dir. Manayı etkileyen her şeyi kapsar. Anlatılmak istenen manaya göre kelimelerin seçimi, cümledeki dizilişi ve cümledeki ilave unsurlarla ilgilenir. Belagat İlmi üç bölümde incelenir. Bu kitapta sadece Meani İlmi ele alınmıştır. Beyan ve Bedi İlimleri de ayrıca iki kitap olarak okuyucunun istifadesine sunulmuştur. Kur’ân mesajının daha iyi anlaşılmasına yönelik olarak hazırlanan bu kitapta 1000’den fazla ayete yer verilmiş, anlaşılması daha zor olan konularda örnekler arttırılmış, konular tablolarla da desteklenmiştir. |