Tanıtım Yazısı
“Mesih’in Klonu’nun konusu gerçek bir buluş, yaklaşım hem siyasal hem inançsal göndermeleriyle doğruları listeliyor, kaynak araştırması örnek bir çalışma...”
Giovanni Scognamillo
Türk Fantastik Edebiyatı Duayeni
“TANRIM! TANRIM! BENİ NİÇİN TERK ETTiN?”
Tarihe kazınan dehşet bu sözlerle başladı, bundan iki bin yıl önce. Şimdi de dünyayı kıyamete sürükleyecek son savaş yaşanıyor ve felaket size bir nefes kadar yakın!
1958 yılında Yahudi arkeolog Yardena Alexander tarafından bin yılların en büyük keşfi yapıldı ve Tapınak Şövalyeleri’nin büyük üstadı Reynald de Chattilon’nun emriyle Kubbetüssahra’nın gizli dehlizlerine saklanmış Kutsal Kâse bulundu. İki bin yıldır mitlere esin kaynağı olmuş Kâse’de tarihin akışını kökünden değiştirecek bir şey olduğu ise uzun yıllar gizli tutuldu. Tam tamına 75 yıl...
Tarihler 12 Haziran 2033’ü gösterdiğinde ABD Hükûmeti, Mesih’in yeniden yeryüzünde yürüdüğünü duyurdu. Müjde’de de söylendiği gibi Mesih dönmüştü. Yoksula aş, düşküne giysi, kahrolmuşa umut olacaktı. Ne var ki ABD Başkenti Washington’a kuş uçuşu 8397 km. mesafedeki İstanbul’da işler vadedilenin tam tersi şekilde gelişti. Kara Urbalılar denen kılıçlı ve gürzlü bir grup Taksim’i basıp yüzlerce kişiyi katletti. Bu, küresel kaosun ilk kanlı adımıydı ama acaba sonuncu da olacak mıydı?
Aşkın Güngör iki yaygın dinin, Hristiyanlık ile İslamiyet’in Hz. İsa’yı aktarışındaki farklılıklardan yola çıkarak yakın gelecekte cereyan edecek dehşetli günleri haber veriyor.
