At taciri Kohlhaas’ın çok basit bir talebi var: Efendilerin keyfi idaresinde telef olan atlarının iadesi ve zararının tazmini. Hakkını istediğinde alay edilir, gittiği her makamda onuru biraz daha rencide edilir. Kutsal bildiği her şey adına Kutsal Roma İmparatorluğu’nu ateşe verir, Tanrı’nın inayetini iktidara tâbi kılan ruhbana kafa tutar. Heinrich von Kleist’ın Michael Kohlhaas’ı yazıldığı 1810’dan bugüne adalet talebinin müesses nizam ve kanunları karşısındaki sarsılmaz haklılığının ve yakıcı kudretinin en radikal ifadelerinden biri olmayı sürdürüyor. Modernitenin şafağında yazılmış bu isyan anlatısına Selbin Yılmaz’ın sunuşu eşlik ediyor.
“Michael Kohlhaas, sanatçı şair Kleist'ın yüreğinde köylü savaşlarının yenilgisi ardından Alman topraklarında aydınlar tarafından söylenmiş bir hınçlı türkünün kahramanıdır.” Füruzan
“Hakiki bir tevekkülle okuduğum bir hikâye bu, beni hayret dalgaları içinde sürüklüyor.” Kafka
“Kleist'ın Kohlhaas'ının ‘adaletsizliğe karşı’ protestosu, köylü ve serseri yığınlarını harekete geçiren, yazılı basının öncülüğünü yapan, ‘görüşler’ dünyasından çok duygular, kinler ve nefretler dünyasını harekete geçiren, korkuyla umut, ütopyayla ideoloji arasında bulabildiği o dar alanda cereyan eden terör edimlerinden oluşur.” Ulus Baker