“…yaratılmış her şeye tevhid nokta-i nazarından bakan bir gözün mevcûdattaki âhengi görmemesine, bunu yaratıcıya bağlamamasına imkân var mı? İslâm san’atkârı da mahlûkattaki âhenk ve güzelliğin hakikatine inmekle Hâlikin “san’atlı yaratma” sıfatını keşfetmiş; kâh mahlûka kâh Hâlika teveccüh ederek yaradılıştaki bu güzelliğin, âhengin, nisbetin esaslarını yâni “ilâhî estetiği” keşfe çalışmıştır.”