Mimo’nun dünyaca ünlü bir ressam olan büyük büyükannesi Medus herkes tarafından çok sevilen, beğenilen biridir. Bu yüzden de herkes Mimo’nun Medus’a yakışır bir torun olmasını beklemektedir. Bunun ağırlığı altında ezilen genç Mimo hem büyükannesi kadar yetenekli ve önemli olmadığını düşünmekte hem de yamuk olan kulağı yüzünden kendini çok çirkin hissetmektedir.
Güzelliğin belirli standartlara uymak anlamına geldiğini sanan Mimo, düşlediği "kusursuzluğa" ulaşmak için radikal bir karar alır. Fakat beklenmedik bir sürpriz, ona gerçek değerin dış görünüşte değil, içindeki gücü fark etmekte olduğunu gösterecektir.
Öz kabul, kimlik ve bireysellik üzerine düşündüren Mimo, güzelliği farklı bir perspektiften ele alıyor. Hem ebeveynlerin hem de eğitimcilerin çocuklarla özgünlük ve öz saygı hakkında sohbet edebilmeleri için harika bir kaynak sunuyor.
