2000'li yıllar psikolojik bir eşik olmasının yanı sıra"büyük şiir/büyük şair" imajının yıkıldığı bir zaman dilimine de karşılık gelmesi nedeniyle üzerinde değerlendirme yapmanın oldukça zor olduğu bir şiir dönemi olarak çıkıyor karşımıza. Matbu dergilerde ve sanal ortamlarda dört bir yana çekiştirilen şiirin parçalarını birleştirmeközgünlük yenilik ve deneysellik gibi kavramların yedeğinde dolaşıma giren her türlü şiirsel verimi takip ederek gelenekten geleceğe uzanan "sahih" anlayışların altını çizmek büyük bir titizlik gerektiriyor.Hem editör hem şair hem de sıkı bir eleştirmen olarak 2000 sonrası şiirin her aşamasına tanıklık eden Ersun Çıplak içerden eleştirenaynı zamanda izlenimcilikten de kendisini koruyabilen şiir dışı saiklere itibar etmeyen müstesna bir isim. Tanıklık ettiği dönemde söz alacak kadar titiz ve donanımlı. Çoğunluğu karayazıedebiyat'ta yayımlanan yazılardan oluşan Minima Poetika günümüz şiirini içerden gören içerden eleştiren fakat yüksek sesle ifade eden bir kitap olmuş bu nedenle. Şiir üzerine düşünen bu çok sesli ortamda bireysel poetikasını belirlemeye çalışan herkesin başvurması gereken önemli bir kaynak aynı zamanda.