Sanatta nesnelerin değil de düşüncelerin ön plana çıkmaya başladığı Kavramsal Sanat akımı, 1960’lı ve 1970’li yıllarda ortaya çıkmış ve modern sanattaki en önemli dönüşüm noktalarından birisini oluşturmuştur. Sanat tarihçisi Paul Wood, kavramsal sanatı tüm yönleriyle ele aldığı bu kitabında, akımın köklerini Marcel Duchamp'ın eserlerinde, Piero Manzoni'nin sanat dünyasıyla ‘alay ettiği’ işlerinde ve Fluxus grubunun faaliyetlerinde arıyor. Ardından Kavramsal sanatçıların hem sanatsal Modernizm hakkında temel soruları gündeme getirme hem de daha geniş toplumsal ve siyasi meselelere yönelme biçimlerini inceliyor. Dan Graham, Joseph Kosuth, İngiliz Art & Language grubuna ek olarak Mary Kelly gibi feminist sanatçıların çalışmalarını, Joseph Beuys ve Daniel Buren, Ilya Kabakov, On Kawara ve Cildo Meireles gibi dünyanın dört bir yanından sanatçıların eserlerini inceliyor.
Bu seri, son iki yüzyıla damgasını vurmuş sanat akımlarını okuyucuyla buluşturuyor. Modern sanatın, hem farklı dönemleriyle hem de bir bütün olarak tüm gelişim çizgisi üzerinde görülebileceği aydınlatıcı bir bakış açısı sunuyor.