Bu romanda Zola etrafındaki her yaşama âdeta felaketi getiren Nana adındaki bir hayat kadınının eliyle aristokrasinin ve burjuvazinin maskesini düşürür; maskenin altında beliren çürümüşlüğü ikiyüzlülüğü gerçeklikten bir an bile ödün vermeden açıkyüreklilikle anlatır. Zola Nana'da Flaubert'in de söylediği gibi bir Paris miti yaratmış edebiyata bir hayat kadını arketipi armağan etmiştir.