Beyaz Fırın’ın aile öyküsüyle mutfak yenilikleri... Beyaz Fırın aile işletmesi olduğu için küçük yaşlardan itibaren hep oradaydım. Beş yaşımdan beri babamın beni Kadıköy Beyaz Fırın’a götürdüğünü, o yaşımda gözüme kocaman görünen pastanede sık sık ürünlerin tadına baktığımı hatırlarım. İlkokuldan sonra Saint Benoit Fransız Lisesi’ne gittim. Burada gördüğüm eğitim sayesinde günümüzde hâlâ pastacılık sektörüne yön veren Fransız kültürüyle erken yaşta tanıştım. Bunlarla eş zamanlı San Francisco’da Stoyanof’s Restaurant’ı işleten dedem, babaannem ve amcamın yanında, bilfiil çalışarak geçirdim. Üniversitedeyken tatillerde hep Beyaz Fırın’ın mutfağında çalıştım. 1993 yılında Beyaz Fırın’ın Çiftehavuzlar mağazasını açtığımız dönemde ise artık pastacı olacağımı ve bu alanda ilerleyeceğimi biliyordum. Ardından Le Cordon Bleu Paris’te pastacılık eğitimi almaya başladım. O güne kadar alaylı bir eğitimden geçmiştim ama 2000 yılında mezun olduğumda artık mutfakta neyin nasıl yapılması gerektiğini biliyordum. Profesyonel olarak çalışmaya başladım. Makedonya’da başlayan, anneannem ve komşularıyla filizlenip annemle perçinlenen İstanbul mutfağının ve dedem ile amcamın Stoyanof’s Restaurant’ının lezzet hafızamda oluşturduğu etkileri, Beyaz Fırın’ın mutfağındaki deneyimlerle harmanlayıp büyüttüm. Samimiyetle hazırladığım ve içinde ‘yeni normal beslenme’ anlayışına yer verdiğim bu kitabın size lezzetli ve keyifli sofralar sunacağını umuyorum.