Nietzsche'nin açısından zafer kazanılmak isteniyorsa bu kadar güçlü bir düşmana hücum etmek ve onu tam da ihtiyaç duyulan noktasından vurmak hepsinden daha cesurca olanıydı. Nietzsche net bir şekilde şunu fark etmişti: eleştirinin okları şu ana değin hep güçlü kalenin mevzisi dışına yönlendirilmişti dogmacılığa doğaüstü şeylere kiliseye ait olan Hıristiyanlığa. Ve kimse imanın tam kalbine hedef almayı göze alamamıştı danışıklı dövüş dışarıda devam ederken imanın törelliği inanılmaz bir biçimde güçleniyor ve takviye topluyordu. Mamafih bu törelliği Nietzsche içtenlikle modern demokrasiyle bağdaştırdı -çiçekli konuşmaları ve birlik beraberliğiyle- ve hürriyet çiçekleriyle bezenmiş demokrasinin gül ağacının arkasında Nietzsche anarşi ve çözülmeye başlamış gizlenmişliğin ejderhasını gördü.