Necip Fazıl’ı yazmak anlamaktan çok daha zordur. Onu
dinlerken ve okurken çoğu kere içimizde alevlenen duyguları
tutuşturmuştur... Aslında bütünüyle bir alevdir O. Zaten zorluğu
da buradan gelmektedir. Onun hakkında çok az kitap
yazılışının bir sebebi de budur. Kimse buna cesaret edemez.
Onun gizli bir tarafı yok ki, ifşa edesiniz. Onun söylenmedik
bir sözü yok ki, ilave yapasınız. Onun bilinmeyen bir macerası
yok ki, iz sürüp ortaya çıkarasınız…
İmparatorluktan Cumhuriyet’e geçtiğimiz bir ara dönemin
acılarını yaşadı. Buna rağmen tercihini İmparatorluk terbiyesiyle,
imanından yana koyup, Cumhuriyet rejiminin ıslahına
talip oldu. Bunun için de dışlanıp cezalandırıldı. Bütün bu
baskılara rağmen sinmedi; “Sana uymayan ölçü hayat olsa
teperim!” diyerek samimiyetini bir abide gibi yükseltip davasının
Başkumandanı olarak varlığını korumayı başardı.
Onu güçlü yapan da bu kahramanca edasıdır.
Yazarımız Muhsin İlyas Subaşı, bu kitapla, onu anlama
gayretinde olanlara bazı kapıları açmaya çalıştı. Eserin
özelliği, samimiyetinden kaynaklanmaktadır. Umarız Necip
Fazıl’ın davasına bir katkı sağlar.