24. sayımızla huzurlarınızdayız.
Tüm dünyayı etkisi altına alan salgının sonuna geldik gibi görünüyor. Hem manen hem de madden çok kayıplar yaşadık, herkes türlü badireler atlattı, her bakımdan çok ilginç bir zamanı tecrübe ettik ancak öyle anlaşılıyor ki tünelin sonu göründü. Artık evlere kapanmak zorunda olacağımız; okulların, kütüphanelerin, restaurantların kapılarına zincir vurduğu, sokakların tenhalaştığı, selaların ve tedirginliğin arttığı dönemler geride kaldı gibi. Umarız öyle de olur.
Bu sayımızın kapak konusu salgın sonrası kütüphanelerimizi yeniden düşünmeye olanak tanıyabilecek bir konu üzerine kuruldu. Bu konu, kimilerine göre ciddi bir imkan kimilerine göre ise tüketim endüstrisinin sadece bir enstrümanı. AVM kütüphanelerinden bahsediyorum. Kitaba ulaşımın kolaylaşması ve ders çalışma, araştırma yapma alanlarının genişletilmesi niyetiyle pek çok ülkede bir süredir uygulanan bu “proje” birkaç yıldır Türkiye’de de gündemde.
Salgın dolasıyla rafa kalkmış gibi görünse de Kültür Bakanlığı “Her AVM’ye bir kütüphane” projesini devam ettirmekte kararlı. Peki projenin olumlu-olumsuz sonuçları ne olabilir? Okumayı teşvik eder mi yoksa sadece daha fazla tüketime mi yol açar? Dünyada ve Türkiye’de sistem nasıl işliyor? Okuyucular, kütüphaneciler, yazarlar konuya nasıl bakıyor? Hepsi ve dahası dosyada sizi bekliyor…
***
Söyleşi sayfalarında Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, çocuk kitapları yazarı Ayşe Sevim, şair Yasin Onat ve tefrika projesinden akademisyen Ali Serdar’ı ağırlıyoruz.
Kitap haberleri, dünya ne okuyor, Türkiye ne okuyor, hatırat kitaplığı, tarih kitaplığı, tahlil, kitabın ortasından, keşke çevrilse gibi köşe ve bölümleri zenginleştirerek size sunmaya devam ediyoruz.
Okur’un her sayısı, taze bir heyecanla, gönüllü ve heyecanlı bir ekiple, sadece iyi ve faydalı metinler yayınlamaya odaklanarak hazırlanıyor.
Bize yazmak isterseniz okur@okurdergisi.com adresine görüşlerinizi belirtebilirsiniz. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…