Şartlar ne olursa olsun ikrarında dönmeme bir ahlaki - politik duruştur! Bu hakikat, Alevi inancında "öl ikrar verme, öl ikrarında dönme" şeklinde dile getirilmiştir. İkrarından dönmek demek egemen zihniyete teslim olmak demektir. Rıza hukukundan sapmak ise rızasız lokmaya kapı açmak demektir. Dolayısıyla da ikrarından dönmek ve rıza hukukundan sapmak demek; hakikati inkâr edip, Yol'dan uzaklaşmak demektir.
Unutmayalım ki, kendi hakikatinden vazgeçenler, iradelerini egemene teslim ederler. İradeyi egemene teslim etmekle de kalmazlar, Yol'u egemenlerin müdahale alanına açık hale getirirler. Egemenlerin müdahalesine açık hale getirilen Yol ise başkalaşmaya, dönüşmeye başlar ve asimilasyona açık hale gelir...
Biz Hakikat Yol'una ikrar veren Aleviler, topyekün olarak başka dinlere ve inançlara benzemekten vazgeçip, yönümüzü kendi değerlerimize döndüğümüzde ve de bunu eğip bükmeden açıkça söylediğimizde kendimiz olup, Aleviliğimizi yaşamış olacağız. Zira birilerine benzeme, birilerini memnun etme adına yapılan her eylem ve söylem kendi değerlerinden uzaklaşmayı ve başkalaşmayı beraberinde getirir. Birilerine şirin görünme ve birilerini memnun etme yaklaşımı, toplumsalımıza zarar veren bir yaklaşımdır, bu yaklaşım, derhal vazgeçilmesi gereken bir yaklaşımdır. Gerçek şudur ki, ne kendi hakikatimizden kopma, ne de kendi değerlerimizden uzaklaşıp, başkalaşma Alevilere ve de Aleviliğe hiç bir faydası olmayacaktır.
Aşk ile...