«Ey sağlık ve sıhhatiyle aldanan insan. Sağlam bir insanın boylu boyunca düşüp öldüğünü hiç görmedin mi? Ey ömrünün uzun oluşuna aldanan insan! Zamanı gelmeden ölen kimseyi hiç gördün mü? Sen hayatın boyunca bunları düşünecek olsan, geçen zevk ve neşelerini unuturdun. Sıhhatli oluşuna mı, yoksa ömrünün uzun oluşuna mı güveniyor ve aldanıyorsun? Ölüm meleğine kulak asmıyorsun? Yoksa ölümden yana emin misin? Unutma ki, Azrâil geldiği zaman servetinden ve adamlarından hiç kimse ona engel olamaz. Ölüm vaktinin, üzüntü, keder, gam, hasret ve pişmanlık olduğunu bilmiyor musun? Ölümden sonrası için çalışan ve kendini ona hazırlayan kula Allah (c.c) rahmet eylesin.
(Ey Resûl’üm) de ki; «Haberiniz olsun ki, önünden kaçıp durmakta olduğunuz ölüm, günün birinde (aniden) mutlaka size gelip kavuşacaktır. Sonra gizli ve açık bütün şeyleri bilen Allah'a (c.c) döndürüleceksiniz de o size neler yaptığını bir bir haber verecektir.» (Cum'a sûresi, âyet: 8)