Osmanlı Devleti merkezi otoritesinin taşrada güç kaybettiği dönemlerde on sekizinci yüzyılın ikinci yarısının başlarında Hamid Sancağı’nın Eğirdir Kazası’na bağlı Yılanlı Köyü’nde ortaya çıkan Yılanlıoğulları, on dokuzuncu yüzyılın ikinci çeyreğinin başlarına kadar uzunca bir süre yörede geniş bir alanda etkili oldular. Yılanlı Musa ile başlayan süreç içerisinde voyvodalık, âyânlık ve mütesellimlik makamlarında yer aldılar. Yılanlı Musa’dan sonra oğulları ile bu etki ve denetimin sınırları daha da genişledi. Hamid, Teke, Konya ve Kütahya sancaklarında elde ettikleri mütesellimlik makamı sayesinde geniş bir alanda hüküm sürdüler. Taşrada vergilerin toplanması adına iltizam alma ile başlayan süreç zimmete devlet malı geçirme ile zirveye ulaştı. İki âyân ailesi, Yılanlıoğulları ile Tekelioğullarının yörede kapışması Teke ve Hamid sancaklarında halka ciddi zararlar verdi. Haklarında bir kovuşturma başlayınca kaçıp kurtulma onlar için bir yol olsa da Yılanlı Musa’nın ölümünden sonra oğulları Mehmet, Kara Cehennem Mustafa, Deli Ahmet, Deli İsmail, Kör Hasan ve Ataullah çıkarılan fermanlarla ortadan kaldırıldı. Halil ile Subhi’nin sonu tam olarak bilinmese de babasından sonra Şeyh Ali yörede etkili olup eceliyle ölen oğlu olarak tarihe geçti. Âyân, hanedan veya türedi ailelerden, yerel güç unsuru, Yılanlıoğullarının taşrada ortaya çıkışlarından, ortadan kaldırılışlarına kadar etkili oldukları yerlerdeki başlarına buyruk ve kanun tanımaz davranışları, devlet ve halk ile olan bütün ilişkileri eser içerisinde arşiv belgelerine dayalı olarak ele alındı.