Kitap Osmanlı Devleti'nde Kanunî devrinden Birinci Dünya Savaşının sonuna kadar yapılan ıslahat hareketlerinin tarihidir. Evvelâ bozuklukları gören ve bunları padişahların dikkatine doğrudan ya da dolaylı olarak arz edilen nasihatnamelerle başlar. En ciddî ıslahat adımı bu nasihatlerin söyledikleriyle değil de 1730 da kanlı yeniçeri isyanı ile biten III. Ahmed devrinde atılır. Yeniçeri Ocağı'ndaki bozuklukları teşhis edip yeni bir ordu kurmak isteyen III. Selim'in devri de yine yeniçeri ayaklanması ile kanlı bir şekilde kapanır. Sultan II. Mahmud'un en kuvvetli ıslahatı yeniçerileri ortadan kaldırması Nizam-ı Cedid'i kurması ve ıslahata karşı olan molla takımını sindirmesidir. Ayni zamanda sivil idarede de değişikler getirir. Abdülmecid zamanında ıslahata devam edilir Avrupa'dan gelen kanun-u esasî fikri bir idée fixe olur fakat anayasayı ilân etmek istemeyen Abdülaziz bir askerî darbe ile taht'tan indirilir. Kanun-u esasî 1876 da II. Abdülhamid'le ilân edilir fakat ömrü kısa sürer zira yeni bir askerî darbe devlet idaresini 33 sene elinde tek başına tutup sivil idare eğitim ulatışımda ıslahat yapan sultanı taht'tan indirir. 1913 de Enver Paşa'nın darbesi İttihat ve Terakki partisinin diktatörlüğü Almanlarla beraber Birinci Dünya Savaşına giriş Osmanlı İmparatorluğu'nu tarihe gömer. Kitap bir bakıma da askerin devlet işlerine karışmasının İmparatorluğun çöküşündeki büyük rolünü dile getirir. Türkiye Cumhuriyeti zümrütü anka kuşu gibi Osmanlı Devleti'nin küllerinden doğar.